5 Eylül 2017 Salı

Başarı Üzerine

Kişisel ve toplumsal şartlanmışlığımızın cisimleştiği başlıca kavramlardan birisi de hiç kuşkusuz başarıdır. İnsanoğlunun hayatı boyunca devamlı peşinde koşarak yakalamaya çalıştığı, kimi zaman yakaladığı, kahir ekseriyetle yakalayamadığı, bazen de son anda yetişerek ucu ucuna sahip olduğu bir kristal kasedir adı geçen kavram. Nice yiğitler okul hayatı, iş hayatı, kariyer vs.derken heba olmuştur bu kutsal kasenin götürdüğü yere giderken. Sahip olduğu efsun sayesinde kitleleri yüzyıllardır peşinde koşturmakla birlikte, henüz sırrına vakıf olabilen görülmemiştir. İnsanoğlunun Yontma taş devrinden başlayıp akıllı telefonlara kadar gelen milyonlarca yıllık yolculuğunda edindiği bilgi birikimi bu sihirli kavramı açıklamak bir yana dursun, sihrini katlayarak her alanda küresel rekabetin arttığı, her şeyin alınıp satılabildiği piyasalarda tezgaha yerleştirmiştir. Kimi zaman ara mal olarak kullanılan başarı, kimi zaman da nihai tüketicinin emrine sunulmuştur. Nihai tüketicinin eline geçen başarı kavramı, herhalde serin ve kuru yerlerde muhafaza edilmediğinden olacak, kısa sürede tüketilebilir hale gelmiştir. Bu özelliği sayesinde de talep edilebilirliği artmış, fiyatı git gide yükselerek insanları daha fazla peşinden sürüklemiş, kendisine ulaşabilenleri az önce bahsettiğim üzere kısmen abad etmiş, ulaşamayanları da halk arasında Antidepresan olarak bilinen Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI)'ne mahkum etmiştir. Anlayacağınız başarı sektörü lokomotif sektör olarak bir kaç sektöre de beraberinde katkı sunmaktadır.